600 Makam Barındıran Türk Müziği İlkel Değildir

 

Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğr. Gör. Kürşat Taydaş, Türk Müziği tek seslidir diye ilkel olarak algılanmasına katılmadığını ve Türk Müziğinde 600 makam olduğunu söyledi.

 

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğr. Gör. Kürşat Taydaş, Türk Müziği, Batı Müziği, tek sesli ve çok sesli müzik hakkında açıklamalarda bulundu.

 

Öğr. Gör. Taydaş, “Tek sesli müzik; müzik terimi olarak monofoniğe karşılık gelmektedir. Çok sesli müzik; bunların dikey olarak birbirine uyumlu olan seslerin bir araya gelmesidir. Buna ‘polifonik’ denir. ” dedi. 

 

Tabiatta hiçbir sesin tek başına var olamayacağını, bunun sesin fiziği ile ilgili olduğunu söyleyen Taydaş; “Çok sesli müziğin tarihçesi farklı ses gruplarının rahat söyleyebileceği bir şekilde notalandırılması ve bunların birlikte farklı ses aralıklarında seslendirilmesi ile başlıyor. Bunun üzerine geliştirilen armoni kuralları çerçevesinde genişletilip enstrümanlara uyarlanıp ardından orkestralarda çalınıyor. Bu şekilde çok sesli müzik icrası ortaya çıkmış oluyor. Bugün adını daha çok Klasik Batı Müziği olarak duyuyoruz. “ ifadelerini kullandı. 

 

Konuşmasının devamında Taydaş,  “Bizim müziğimiz makam sistemi üzerine kurulmuştur. Her müziğin kendi içerisinde özellikleri, yapısı ve güzellikleri vardır. Türk Müziğinde ana unsur ezgidir. Bizim müziğimizde bir meşki dinlediğiniz zaman yatay çok sesli birçok müzik var. Mesela bayram sabahları dinlenilen Mustafa Kandıralı Orkestrası. Bu tür müzikler vesilesi ile Türk Müziğine yatay çok sesli müzik diyebiliriz. ” şeklinde konuştu. 

 

Öğr. Gör. Taydaş, “Bu coğrafyanın bu kültürün yetiştirdiği Âşık Veysel’e, Karacaoğlan’a ve Neyzen gibi büyük değerlerimize ilkel diyemeyiz. Bu tek sesli müzik ilkeldir anlayışı, eğitim sisteminde yanlış yönlendirmeyle oluşmuş bir fikirdir.  Bu görüşün beslendiği yer, armonik yapı ve orkestrasyon olmadığı zaman o müziği ilkel olarak nitelendiriliyorlar. Bizim coğrafyamıza döndüğümüz zaman milattan önce üç bin yılında bulunan bağlama figürleri var. İlkel olsaydık eğer bizim o tarihlerde kalmamız gerekirdi. ” şeklinde konuştu. 

 

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda kaliteli müziklerin icra edildiğini dile getiren Taydaş; “Ahmet Adnan Saygun, Hasan Ferit Alnar, Nezih Kazım Akses ve daha nice Türk bestecilerin eserlerinin çok çalınmadığını ve hatta halkın eserlerin bir kısmından haberdar olmadıklarını görüyoruz. Yerli ve millî olan müziğimizi var olan müzik kitlesi tarafından fark edilebilecek bir şekilde icra etmenin daha mantıklı olduğunu düşüncesindeyim. “ dedi. 

 

Batının ezgilere aç olduğunu düşünen Taydaş; “Türk Müziğinde bağlama için yazılmış bağlama konçertoları mevcuttur ve sevilerek dinlenilmektedir. Yakın zamanda Berlin’de Bağlama Konçertosu çalındı. O günden bu yana dünya tarafından yoğun bir ilgiyle takip edildi.”  diye ekledi.

 

Taydaş, şu sözlerle konuşmasını sonlandırdı; “Müzik, dünyadaki en büyük pazarlardan birisidir. Konser salonlarının artışı, ülkedeki hareketlilik ve bunun dünyaya yansıması tek sesli müziğin çok iyi organize edildiğini gösteriyor. Türk Müziğini çok seslendirilmesi çalışmaları, çok sesli Türk Müziği çalışmaları hatta çok sesli Türk Sanat Müziği çalışmaları uluslararası iş birliği ile artarak devam ediyor. ” dedi.