Salgın Sonrasında Turizm Yeniden Şekillenecek
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, salgın sonrasında oluşacak olan yeni bir turizm akımında doğallığın, yerelliğin, küresel ısınmayı aza indirecek çalışmaların daha da önemli hâle geldiğini ve bu yeni anlayışa hazır olduklarını belirtti.
Eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen, moderatörlüğünü Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Meral Yılmaz’ın yaptığı “Turizmde Kariyer Söyleşileri” başlıklı yayına katıldı.
Video konferansa Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Alim Yıldız ve Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Koç da katılarak selamlama konuşması yaptılar.
Dekan Prof. Dr. Koç, “Sayın Rektörümün salgın döneminde bize desteği oldukça fazla oldu. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi olarak güçlü bir altyapıya sahibiz. 50 binden fazla öğrencimiz var ve bu süreçte derslerimizi canlı olarak kesintisiz bir şekilde yapabildik. Salgın döneminde gençlerimize ufuk açmak, onların kalplerine dokunabilmek kariyer planlamalarını yapabilmeleri adına onlara Türkiye’ye mâl olmuş, uluslararası arenada tanınmış isimleri yayın konuğu yapıyoruz.” dedi.
Rektör Yıldız ise, “Gaziantep 'Yaratıcı Şehirler Ağı'na girdi. Türkiye’den dâhil olan ilk şehir. Bu konuda da sizleri tebrik ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun inşallah. Darısı diğer şehirlerimizin de başına. Üniversitemizin Turizm Fakültesinde gastronomi alanında önemli şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda sizlerin tecrübeleri önemli. Sizleri akademisyenlerimizle ve öğrencilerimizle bir araya getirmek için bu programı düzenledik. Katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Selamlama konuşmalarının ardından Başkan Şahin’in söyleşisine geçildi.
Başkan Şahin 2015 yılında gastronomi alanında UNESCO tarafından “Yaratıcı Şehirler Ağı” kapsamına alınan Gaziantep’te kabul edilme sürecinde yapılan çalışmaları aktardı.
Göreve geldiği 2014 yılında şehrin rekabet etme gücüne ilişkin rapor hazırlattıklarını söyleyen Şahin, “Bilimle, uzmanlarla çalıştık. Yaptığımız her şey bilim merkezli olunca bu bizim yolumuzu aydınlatıyor. Doğru yolda ve doğru istikamette gitmemizi sağlıyor. Sonra iki şey öne çıktı. Birincisi; şehrin iki tane önemli ana damarı var. Biz sanayi şehriyiz. Çıkan raporda şu vardı: Sanayi altyapınızı mutlaka yüksek teknolojiye geçirmeniz gerekiyor. Emek vererek yoğun çalışılan sistemde markalaşmanız mümkün değil. Bunun üzerine bizi yüksek teknolojiye geçirecek mekanizmalar kurduk. Model fabrikalar, inovasyon ve Ar-Ge merkezi gibi.” şeklinde konuştu.
Şahin konuşmasının devamında; “İkincisi, kültürel mirasımızı yeterince tanıtamadık. UNESCO, UNİCEF, BM ve Avrupa Birliği’nin networkleri var. Bu networklere dâhil olmazsanız uluslararası alanda mevcudiyetinizi devam ettiremiyorsunuz. Biz 6 ay boyunca Kültür Daire Başkanlığımızdaki akademisyenlerle çok yoğun bir çalışma yaptık. UNESCO’ya rapor nasıl hazırlanır, bunu çalıştık. Her yemeğin hikâyesi var. Raporları hazırlarken hocalarımızla çalıştık. Çok ciddi çalışmalar yaptık.” cümlelerine yer verdi.
Salgından Sonra Yeşil Ekonomi Önem Kazanacak
Salgından sonra her alanda olduğu gibi turizmde de yeni anlayışların ortaya çıkacağını ve bu yeniliklere ayak uydurmak için Avrupa Birliği ve İskandinav ülkelerinin belediye birlikleriyle yaptıkları toplantılara da değinen Başkan Şahin, “Bize dediler ki; salgından sonra yeni bir dünya kurulacak ve geleneksel yapıdan daha çok dijitalleşmeye doğru gidiyoruz. Dijitalleşmeyle birlikte yeni bir turizm akımı oluşuyor.”
Yeni turizm akımıyla ilgili çalışmalar yapmanın önemine işaret eden Şahin, “Biz hemen yeni turizm master planımızı yaptık. Çalıştay gerçekleştirdik. Çalıştayda dediler ki; artık doğa-doğallık, yerel-yerellik, deneyimleme, kanyon ve karavan turizmi çok daha önemli hale geldi. Çeşitlendirmeniz lazım. Salgından sonra toprağını, suyunu, havasını koruyan, küresel ısınmayı ve karbondioksit salınımını azaltacak yeni bir dünya geliyor. Şimdiden bu başlıklar üzerine kendimizi kodlamamız gerektiğini gördük. Yeşil ekonomi, bilgi ekonomisi ve gastronomi dediğimiz şeyin artık daha da stratejik olduğunu, gıda güvenliğinin önemini ve akıllı gıdaya dair çalışmalar yapılması gerektiğini gördük. Yaratıcı Şehirler Ağı’na girmemiz çok önemliydi ama bugün başka şeyler söylememiz gerek.”