Atık Sular Değerlendirilmeli
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Sarıoğlu Cebeci, günümüzdeki iklim şartlarının devam etmesi hâlinde önümüzdeki 20-25 yıl içerisinde su sıkıntılarının artacağını ve tedbir olarak atık suların arıtılarak tekrardan kullanılmasının zorunlu hale gelebileceğini, söyledi.
Artan nüfus, istenilen seviyede olmayan yağışlar ve bilinçsiz su tüketimi gibi nedenlerden dolayı ülkemizde en kurak dönem yaşanıyor. Baraj ve göllerdeki su seviyeleri de hızla düşüyor. Çekilen sular sonrası baraj ve göllerde oluşan görüntüler vatandaşları tedirgin ederken uzmanlar ise su tasarrufunun önemine dikkat çekiyor.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Sarıoğlu Cebeci, kuraklığın bu şekilde devam etmesi halinde atık suları arıtıp kullanmak zorunda kalabileceğimizi söyledi.
"Atık sular arıtılıp yeniden kullanılmalı"
Prof. Dr. Cebeci kuraklığa karşı, atık suların arıtılıp sulama, araç yıkama, temizlik ve yangın söndürme gibi alanlarda yeniden kullanılması gerektiğini belirterek, "Bildiğiniz üzere son günlerde ülkemizde ve Sivas genelinde kuraklık sorunu gündemde. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi atmosferdeki sera gazlarının karbondioksit ve metan gazlarının teknolojik çalışmalar ve birçok nedenden dolayı artması. Bu artış sonunda küresel ısınmanın ve ayrıca iklim değişikliğinin meydana gelmesinden kaynaklıdır. Yani zaman zaman sel, zaman zaman da kuraklık gibi. Dolayısıyla günümüzde ve bir yıldan fazladır da yaşamış olduğumuz pandemi ve Covid-19’dan dolayı su kullanımının ve nüfusun artması suya olan ihtiyacı daha fazla arttırmıştır. Çözüm nedir? Birinci çözüm, suyumuzu tasarruflu kullanmak. Artık bunu öğrenmemiz gerekiyor. Kaynaklarımız eskisi kadar bol değil bu bütün kaynaklarımız için geçerli suyumuzu iyi ve tasarruflu kullanmamız; gereksiz yere suyumuzu harcamamaya dikkat etmemiz gerekiyor. İkinci çözüm, atık suların yeniden kullanımını yani arıttığımız atık sularımızı gerekli parametreler kullanılarak yani giderilen kirletici etkilerine bakıldıktan sonra o suları tekrar sulamada, yangın söndürmede, araç yıkamada, temizlikte ve benzeri alanlarda kullanma suyu olarak değerlendirmeye yönelmemiz gerekiyor" dedi.
"Yağmur suları depolanmalı"
Prof. Dr. Cebeci, yağmur sularının depolanması gerektiğine değinerek, "Diğer bir çözüm, yağmur yağışı olduğu zaman evlerin çatılarından akan suları yer altı ve yer üstü depolarında biriktirip sulamada ve çeşitli alanlarda kullanma suyu olarak kullanmaya özen göstermeliyiz. Diğer bir çözüm ise gri su, evlerden lavabolardan ve küvetlerden gelen kısmen evde kullandığımız diğer sulara göre daha temiz olan bu suları arıtıp benzer şekilde başta sulama olmak üzere farklı alanlarda kullanmamız gerekmektedir" diye konuştu.
“Deniz suyu değerlendirilmeli”
Prof. Dr. Cebeci, deniz suyundan kullanma suyu ve içme suyu elde edilmesi gerektiğini ifade edip, "Son söylemek istediğim ise sularımızı dikkatli kullanmanın dışında Arap ülkelerinde ve sıcak iklim bölgelerinde kullanılan deniz suyundan kullanma suyu ve içme suyu eldesini uygulamaya geçirmek. Özellikle bu konuda ters ozmoz adını verdiğimiz membran sistemleri revaçta. Bu ve benzer sistemlerde suyumuzu arıttırdıktan sonra gerek içme suyu gerek kullanma suyu olarak kullanmaya başlamamız gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
"2025 yıl içerisinde su sıkıntısı oldukça artacak"
Bugünkü iklim şartlarının değişmemesi durumunda, 20-25 yıl içerisinde su sıkıntılarının oldukça artacağını belirten Prof. Dr. Cebeci, "Özellikle gelecek 2025 yıl sonra beklenen senaryolar içinde su sıkıntısının oldukça artacağı bunun gözlemlerini yer altı suları seviyesindeki ve yüzeysel sulardaki azalma ve barajlardaki su seviyesinde görülen düşüşler de gözlemliyoruz. Bunun devamını önlemek için yapılması gereken en önemli konulardan bir tanesi de sürekli olarak ağaçlandırmayı arttırmak su kullanımı ile ilgili tedbirleri elden bırakmamak yani su tasarrufunu elden bırakmamak ve basit önlemlerle yağmur suları biriktirmek gibi, bunları alışkanlık haline getirmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Kullanma suyuna olan ihtiyaç artmakla birlikte içme suyu ihtiyacımızla ilgili problemler de çıkabilir" şeklinde konuştu.