18 Ekim Dünya Menopoz Günü

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2030 yılına kadar 50 yaş ve üzerindeki kadınların sayısı 1,2 milyarı bulacak ve bu kadınların neredeyse tamamı hayatının geri kalanını menopoz ile birlikte yaşayacak.


Üniversitemiz Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağlar Yıldız, menopoz rahatsızlığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.


Doç. Dr. Çağlar Yıldız yaptığı açıklamada, “18 Ekim Dünya Menopoz Günü. Kadınların yaşamının önemli bir bölümü menopoz döneminde geçmekte. Menopoz süreci de kadınları bir hayli etkilemekte. Neler oluyor bu süreçte? Daha önce var olmayan birkaç semptomlar şikâyetler ortaya çıkıyor. Örneğin; ‘terleme, ateş basması, sinirlilik’ gibi sosyal hayatı etkileyen belirtiler ortaya çıkıyor ve bu da kadınları ve insanları çok rahatsız ediyor. Kadınlar bu durumun hayatının bir parçası olarak görüp kabul etmeleri gerekmektedir. Bu süreçler bazen depresyona varacak kadar ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Diğer taraftan menopoz sürecinde kadınlar fiziksel olarak bazı değişikliğe de uğrayabiliyor. Östrojen hormonunun eksikliğine bağlı olarak kas kemik yapısında, kalp damar sisteminde çeşitli problemler çıkabiliyor. Bu nedenle hastalarımızın bu süreçte dikkatli olmaları gerekmektedir. Menopoz süreci sonrasında kemik yapıları ile ilgili, kalp damar sitemi, hipertansiyon, meme kanseri gibi hastalıkların kontrollerini düzenli olarak yaptırmaları gerekmekte. Bu hastalıkların görülme oranı menopoz döneminde artıyor.” dedi. 


Doç. Dr. Yıldız konuşmasının devamında, “Menopoz sürecinde yaş ortalaması genellikle kişiden kişiye değişebiliyor. Ülkemizde menopoz dönemine giren kadınların yaş ortalamasının 47-49 yaşlarında olduğu belirtiliyor. Avrupa ülkelerinde bu süreç birkaç yaş daha artabiliyor” ifadelerine yer verdi.