Osmanlı’da Kadın Yazarların Görüşleri ve İlk Kadın Yazarlar

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Topluluğu tarafından “Osmanlı’da Kadın Yazarların Görüşleri ve İlk Kadın Yazarlar” adlı konferans gerçekleştirildi.

 

Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Üniversitemiz Rektör Başdanışmanı, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Recep Toparlı, Erciyes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hülya Argunşah ile akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

 

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’mızın okunmasının ardından programın açış konuşmasını yapan Türk Dili ve Edebiyatı Öğrenci Topluluğu Temsilcisi Rumeysa Gökçen Zeki, “Türk kadını fikirleriyle sosyal, siyasal ve edebî hayata yön verendir. Türk kadını ülkenin en zor anında Halide Edip gibi İstanbul mitinglerinde haykırandır. Melek Reşit Hanım gibi Sivas Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurandır. Türk kadını ülkenin kurtulması için dernekler kuran, bu derneklerde konferanslar veren, gazete ve dergilerde milletin sesi olmaya ve sesini duyurmaya çalışandır.” dedi.

 

Ardından Rektör Başdanışmanı Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Recep Toparlı, “Sayın Agunşah’la 90’lı yıllardan beri edebiyat ve dil alanında dostluğumuz var, geldiği için kendisine çok teşekkür ediyorum. Özellikle kulüp başkanımıza ve kulüpte çalışan arkadaşlarımıza fedakârca çalıştıkları için çok teşekkür ediyorum.” dedi.

 

Daha sonra konuşan Erciyes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hülya Argunşah, “Kadınların yazmaya başladığı süreç üzerinden düşündüğümüzde bunun aslında çokta sanat kaygısı taşımadığını görüyoruz. Daha çok kendi adlarına bir iç dökme vasıtası olduğunu hatta yazmadan önce mesela; çocuklarına ninni söylerlerken veya ölülerine ağıt yakarlarken duygularını anlatmak için edebiyatın içinde var olduklarını, bunun çok da bilinçli bir varlık olmadığını fark etti. Fakat ilerledikçe edebiyatın içerisinde var olmaya başladıkça kadınlar, yazdıkları değer görmeye başladıkça hatta daha da açık söylemek gerekirse yazılı olarak eserlerini paylaşmaya başladıkça yeni bir boyut geliyor karşımıza. Artık kadınlar kendini geçekleştirmek istiyorlar yani oldukları eserle var olmak istiyorlar. Bunu da aslında bakarsanız dünyada varlıklarının bir gerekçesi ve bir ispatı olarak görmeye başlıyorlar.” dedi.

 

Kadın için edebiyat, edebiyat için kadın, divan şiiri ve kadın gibi konularla ilgili hususlara da değinen Argunşah, “Dünya edebiyatı ile Türk edebiyatının çok önemli bir farklılığı var. Dünya edebiyatında ilk örneklere baktığımız zaman kadın yazarların eserlerini bastırabilmek için erkek ismini kullanmak zorunda kaldıklarını görüyoruz. Ama bizim edebiyatımızda bu olmamış, isimsiz yazıyorlar ama erkek ismi kullanmıyorlar.” dedi.

 

Programın sonunda Rektör Başdanışmanı Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Recep Toparlı Erciyes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hülya Argunşah’a teşekkür belgesi takdim etti.