Sivas Tarımda Atağa Kalkıyor
Valiliğimiz ve TÜBİTAK’ın katkıları, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası ile Üniversitemiz iş birliğiyle “TÜBİTAK Tarım, Gıda ve Biyoteknoloji'de Ar-Ge ve Yenilik Proje Pazarı 2019” isimli program düzenlendi.
Üniversitemiz 4 Eylül Kültür Merkezi Kırmızı Salon’da düzenlenen programa Valimiz Salih Ayhan, Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin, Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, STSO Başkanı Mustafa Eken, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, il protokolü, oda başkanları, akademisyenler, STK temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
Üniversitemiz Proje Destek Ofisi’nin koordinesinde, tarım, gıda ve biyoteknoloji alanlarında proje fikri olan çiftçi, girişimci, akademisyen ve öğrencileri bir araya getiren Proje Pazarı 2019’a 60’a yakın başvuru oldu.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından ilk olarak Sivas Meslek Yüksekokulu öğretim üyelerimizden Doç. Dr. Tolga Karaköy söz aldı. Doç. Dr. Karaköy, “Öncelikle bütün paydaşlarımızı bir araya getirerek çiftçilerimizin sıkıntılarını gidereceğimizi ve tarımı daha iyi hâle getirebileceğimizi düşünüyorum. Biliyorsunuz ki, proje kapsamında TÜBİTAK gibi destek sağlayıcılarımız da var.” dedi.
STSO Başkanı Mustafa Eken, “Bu proje gerçekten önemsediğimiz bir projedir. Biz her ne kadar Ticaret ve Sanayi Odası olsak da bir ayağımızda tarım, sanayi ve turizmde. Bu yüzden bugünkü projeyi önemsiyoruz. Üniversite ile iş birliği hâlindeyiz. 60’a yakın proje başvurusu gelmiş, bunlardan bir tanesi bile gerçekleştiği zaman ülke ekonomisine katkı sağlayacağından emimin.” şeklinde konuştu.
Belediye Başkanı Hilmi Bilgin kurumların iş birliğinin önemine değindi ve ortak anlayışla hareket edilmesi gerekliliğine vurgu yaparak, “Üniversitelerin şehre katacak en büyük özellikleri en büyük katkı değer proje hazırlamak ve proje noktasında uygulayıcılara destek vermek olacaktır. AR-GE çalışmalarını yapmak olacaktır. Bu noktada da üniversitemizin başlatmış olduğu projeleri önemsiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, üniversitelerin bulunduğu şehre bir değer katmak durumunda olduğunu söyleyerek, “Eğitimin dışında proje noktasında da üniversitelerin önemli görevleri vardır. Baştan beri hep şunu söylüyoruz; yapılan projelerin hepsinin destekçisiyiz ve bu projeler bir ürüne dönüşsün istiyoruz. Şehirle üniversite arasındaki köprüleri kurmamız gerektiğini söylüyoruz. Bu anlamda bugün yapılan bu toplantı önemli. Buradan güzel şeyler çıkacağını düşünüyoruz. Çünkü tarım ve gıda önemli. Son zamanlarda ne kadar büyük önemli bir silah olarak kullanıldığını da gördük. İnşallah Sivasımızda güzel şeyler olacak. Biz de üniversite olarak buna bir katkı sağlayabilirsek mutlu olacağız.” diye vurguladı.
Daha sonra kürsüye gelen Valimiz Salih Ayhan, “Cumhurbaşkanımız tarafından yayınlanan 11’inci Kalkınma Planı’nda da tarıma geniş bir yer ayrılıyor. Bu işin millî bir mesele olduğunu ve özellikle üretim odaklı bir anlayış benimsediğini görebiliyoruz. Şu an geleneksel üretim metoduyla tarım yapılabilmesi mümkün değil. Tarımın millî bir politika olması lazım. Akademisyenlerimizin bu alanda yaptığı AR-GE çalışmaları bu işin iyi bir boyuta geldiğini göstermektedir. 2020 bütçesinde en büyük artış yüzde 36,6 ile tarımda oldu. 33,4 milyar TL tarıma kaynak ayrıldı. Hedeflenen verim ve üretim miktarında bilgi, teknoloji ve yönetim gibi 3 kritik unsur vardır. Üniversite bilgi üretecek; bunu her zaman söylerim. Daha yeni yeni üniversitemizin TKDK’nın tarıma sağladığı büyük desteklerle geleneksel üretim yöntemlerinden sıyrılmaya başladık. Tarımda tüm çiftçilerimizin güven duyacağı, onların da irtibat kuracağı bir şirket kuralım, o şirket sektörle bütünleşsin. Şirketle Üniversitemizin bağı inşallah daha da güçlü olur. Üniversite sürekli ufuk açacak yeni projeler üretmelidir.” cümlelerini kullandı.
Konuşmaların ardından İl Protokolü ve misafirler yarışmaya giren projeleri incelediler.
“Kan Sucuğu ve Sosisi Projesi” ile yarışmaya giren proje sahibi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Şebnem Özdemir, “Türkiye’de büyük baş hayvan kesiminden çıkan çok fazla kan var ve bunu nasıl bertaraf edeceğimiz bilemiyoruz. Çok pahalı yöntemlerle bertaraf ediyoruz. Biz bu atık kanı değerlendirmek istiyoruz. Kanı pıhtılaştırdıktan sonra içerisine çeşitli katkı maddeleri ve baharatlar katarak kan sucuğu yapıp bunu da özellikle İngiltere ve İskoçya pazarına satmayı düşünüyoruz. Başardığımızda ciddi bir atık probleminden kurtulmuş ve ülkemize döviz kazandırmış olacağız. Şu an sadece proje aşamasında, fizibilite çalışmasını yapacağız yakın zamanda.” diye konuştu.