Otizmde Farkındalık Konferansı Düzenlendi

Kültür Merkezimizin Kadı Burhaneddin Salonu’nda “Otizm Spektrum Bozuklukları” konferansı düzenlendi.

 

Programa Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hilmi Ataseven, Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Özaydın, Rektör Başdanışmanımız Prof. Dr. Recep Toparlı, Sivas Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Harun Tan, Suşehri Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selma Sabancıoğulları, Sağlık Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ferdağ Yıldırım, öğretim elemanları ile çok sayıda öğrenci katıldı.

 

Sivas Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Harun Tan, “Biz Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak dezavantajlı gruplarla çalıştığımız için bunlarla ilgili devamlı olarak sosyal politikalar üretiyoruz. Bu yıl otizm ile ilgili bir hafta boyunca farkındalık oluşturmaya çalıştık. Bakanlık olarak otizme dikkat çekmek için Türkiye’nin her tarafını mavi ışığa boyadık.” dedi.

 

Rektör Başdanışmanımız Prof. Dr. Recep Toparlı ise “Cumhuriyet Üniversitesi engellilere sahip çıkıyor, engelliler birimimiz sadece üniversitemizde değil Sivas içerisinde de önemli faaliyetlerde bulunuyor. Bu çalışmalarımızı yaparken bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla, STK’larla iş birliği içerisindeyiz. Sivas bu açıdan çok şanslı. Sivas’taki bütün kurumlar engellilere sahip çıkıyor. Engelliler acınacak insanlar değil, bu bilinçle onlara destek olacağız.” ifadelerini kullandı.

 

Konuşmaların ardından “Otizm Spektrum Bozukluğu Konferansı”na geçildi.

 

Sağlık Bilimler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Ferdağ Yıldırım yaptığı sunumda, “Otizm Spektrum Bozukluğu, bütün dünya da nisan ayı boyunca farkındalık oluşturmak için birçok çalışma yapılan bir hastalıktır. Tüm dünyada 2 Nisan’da Otizm Farkındalık Günü olarak değerlendiriliyor. Dünya’da Türkiye’de ve Sivas’ta çok sayıda Otizm Spektrum Bozukluğu olan birçok çocuk ve birey var. Otizm Spektrum Bozukluğu aslında uzun yıllar otistik terimiyle kullanıldı. Otizmin belirtileri doğuştan geldiği, ilk üç yıl içinde belli olan yaşam boyu varlığını sürdüren bir hastalıktır.” dedi.

 

Suşehri Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selma Sabancıoğulları ise, “Dünyada her altmış sekiz çocuktan birinde otizm olduğu, dünya nüfusunun yüzde birinin otizmli bireylerden oluştuğu söylenmekte. Erkekler çocuklarda, kızlara göre dört buçuk kat daha fazla olduğunu görmekteyiz. Otizmin son yıllarda yapılan araştırmalarda arttığı söylenmektedir. Otizm herhangi bir ırk, coğrafya, sosyo-ekonomik, eğitimli ya da eğitimsiz, zengin ya da fakir olunması gibi faktörler fark etmeksizin tüm bireylerde görülebilen farklılık grubu diyebiliriz. Otizmli bireyleri diğer bireylerden ayıran üç alanda farklılık bulunmaktadır. Bunlar sosyal etkileşim alanı, iletişim alanı ve davranışsal alanlardır. Sosyal etkileşim alanı, gülümsememe, göz teması kurmama, işaret kullanmama, oyunlara katılmayarak yalnızlığı tercih etme olarak tanımlanır. İletişim alanı ise isme cevap vermemek, konuşmama, aynı sözcüğü tekrarlama, mimikleri tanımama ve nesneleri amacı dışında kullanma olarak tanımlanmıştır. Davranışsal alan da tekrarlayıcı davranışsal (el çırpma, sallanma, parmak ucunda yürüme ve kendi etrafında dönem) rutinlere katı bağlılık, kendine zarar verme ve uyku sorunları aşamamak gibi farklılıklar olarak tanımlanmıştır.”