Uluslararası Mehdilik Sempozyumu Gerçekleştirildi
İlahiyat Fakültemiz tarafından Uluslararası Mehdilik Sempozyumu düzenlendi.
Kültür Merkezinde düzenlenen açılış programına Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Özaydın, Sivas KYK İl Müdürü Erdoğan Tunç, Sivas İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan, Rektör Yardımcılarmız Prof. Dr. Ünal Kılıç, Prof. Dr. Ali Taşkın, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Doğan, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Doğan yaptığı açış konuşmasında, “Müslümanlar arasında Mehdi düşüncesi, üzerinde en çok tartışılan bir konu olmuştur. Geçen yıl ülkemizin yaşadığı ihanet, dâîleri tarafından mehdi olarak düşünülen bir şahıs tarafından gerçekleştirilmiştir. Aynı zamanda Müslümanların inançlarıyla alay edercesine hâlâ bu sıfatla medyada boy gösterenler olduğu gibi ışık halkalı mehdiler de din sömürüsü yapmaya devam etmektedirler.
Mehdilik düşüncesinin bu kadar önemsenmesinin sebebi ise hiç şüphesiz arkasında yatan kurtuluş/felah düşüncesidir. Bu tasavvura göre mehdi gelecek ve bunalım hâlindeki İslam toplumunun içine düşmüş olduğu dinî, siyasi, ahlaki ve ekonomik sıkıntılardan kurtaracaktır.
Mehdilik düşüncesini reddetmeden ziyade biz bu konuyu uluslararası bir sempozyum çerçevesinde ve akademik düzeyde objektif olarak konunun uzmanları tarafından ele alınıp tartışılmasını istedik. Böylece kamuoyunu bu gibi istismarcılara karşı birinci ağızdan bilgilendirmeyi amaçladık. Başta Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız’a ve emeğe geçen herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız ise, “Tarih boyunca İslam adına, din adına kurtarıcı olarak kendilerini lanse eden insanlar olmuştur ve günümüzde de bunların örneklerini görüyoruz. Bu konu İslamiyet’in bir meselesidir, ilahiyatçıların bir meselesidir. Çünkü ilahiyat fakülteleri bu gibi konularda hep eleştirilir, ilahiyatçılar neden konuşmuyor derler. Biz de günümüzde önemli bir hâle gelen ve artık konuşulması gereken bu meseleyi İilahiyat Fakültesi olarak ele alıyoruz. Daha önce yine konuşulmayan meseleler vardı. Örneğin Kerbela Sempozyumu’nu da Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi yapmıştır. Bir sonraki sempozyumumuz Hz. Ömer Sempozyumu’dur. Bunlar İslam dünyasında önemli konulardır, tartışılan konulardır ve ilahiyatçıların görevi budur diye düşünüyorum. Bu açıdan mehdilik günümüzde daha önemli bir hâle gelmiştir. İki gün sürecek bu sempozyumda sahanın uzmanları değerli hocalarımız bilgilerini bizlerle paylaşacaklar ve bu bilgiler, bildiriler kitap hâline getirilerek kamuoyuna sunulacak. Böylece mehdilikle ilgili bir kaynak oluşacaktır. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslam Mezhepleri Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Onat açış konferansında, “ İslam Dini önce bilmeyi ister. Önce bilirseniz, aklınıza yatarsa, onun doğru olduğuna kanaat getirirseniz iman edersiniz. İman ediyorum, çünkü makuldür; iman ediyorum, çünkü doğrudur; iman ediyorum çünkü anlamlıdır. Müslüman insanın imanı böyle kurulur. İster mehdilik meselesini sonuna kadar iman meselesi olarak görün ister karşı çıkın ortada böyle bir vaka var. Sadece İslam dünyasında değil tüm insanlık tarihi boyunca darda kalmış toplumlarda bir kurtarıcı beklentisi hep var olagelmiştir. İslam coğrafyasında Peygamber Efendimizin ölümünden daha kırk elli sene geçmeden işimiz mehdiye kaldı gibi ifadeler dillendirilmeye başlandı. Kıyamet saatinin yaklaştığıyla ilgili pek çok mesele konuşulmuştur. Bu yüzden mehdilik meselesine bilim adamı olarak o meselenin varlığı yokluğu veya olması gerekir gerekmez noktasında değil, mehdilikle ilgili anlayışın kültürel olarak var olduğu ve bu meseleyi iman meselesi olarak gören insanların var olduğu gerçeğini hesaba katarak reddetmek veya kabul etmekten öte anlamaya çalışmak bilim adamının işidir.” dedi.
Prof. Dr. Hasan Onat’ın konuşmasının ardından oturumlara geçildi. Büyük salonda yapılan oturumda konuşan oturum başkanı Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Ünal Kılıç, “Güncel bir konu bu belki. 15 Temmuz darbe sürecini yaşamamızla da biraz daha güncel hâle geldi. Aslında mehdilik güncelliğini yitirmiş bir konu değil, her dönem söz konusu edilen bir konudur. Mehdiliğin varlığını, yokluğunu tartışmanın ötesinde bizim hayatımıza nasıl yön verdiğini veya bu gerçeği bizim nasıl algılamamız gerekir noktasında kafa yormamız gerekiyor. Bir grup var ki bütün ümidini mehdinin gelmesine bağlamış, yelkenleri suya indirmiş, ümidini kaybetmiş. Tabiri caizse artık hiçbir şey yapamaz hâle gelmiş. Nasılsa mehdi gelir, bizi kurtarır anlayışıyla üzerine düşen görevleri yapmaz hâle gelmiş. Bu konuyu ilahiyatçıların ele alması gerekirdi çünkü ilahiyatçıların dışında herkes bunu konuşuyordu, ilahiyatçılar bir anlamda sessiz kalıyorlardı, bu konu ilahiyatçıların konusudur.” dedi.
Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Kılıç’ın konuşmasının ardından konunun uzmanları mehdiliği tartışarak bilgilerini paylaştılar.