Rektörümüz, Çalışan Gazeteciler Günü'nde Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi
Kamuoyunu bilgilendiren, toplumun isteklerini ileten basınla iyi ilişkileri sürdürmenin ve daha şeffaf bir yönetim ilkesinin gereğine inanan Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız ve ekibi 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi.
Kahvaltıya Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ünal Kılıç, Prof. Dr. Ali Taşkın, Prof. Dr. Mehmet Çimen, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Recep Toparlı, Yrd. Doç. Dr. Enis Baha Biçer, Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Görler, Yrd. Doç. Dr. Taner Çifçi, Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Hakan Yekbaş, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Duran ve basın mensupları katıldı.
Prof. Dr. Alim Yıldız konuşmasında basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlarken Sivas’taki gerek yazılı basının gerekse görsel basının güçlü olduğunu söyledi. Prof Dr. Alim Yıldız ülkemizin geçtiği zor zamanları atlatacağına olan inancının tam olduğunu ifade ederek, “2016 yılında ülkemizde önemli şeyler oldu. 2017 yılı için bir şey düşünürsek, herhâlde ‘karanlıktan aydınlığa’ diye bir manşet atmamız gerekir. Anadolu’ya göç ettikten sonra doğudan ve batıdan sürekli olarak ülkemize saldırılar oldu. Bu topraklar coğrafi açıdan önemli topraklar ve burada yaşayan insanlar bedel ödemiştir. Örneğin Anadolu’dan Türkleri atmak için yapılan Haçlı Seferlerini biliyoruz. Ondan sonra Cengiz Orduları gelmiştir. Onlar gittikten sonra Timur gelmiştir. I. Dünya Savaşı da yine batıdan gelmiştir. Bir doğudan, bir batıdan saldırılar olmuştur. Günümüzde öyle bir durumdayız ki, hem doğudan hem de batıdan geliyorlar. Bu toprakların bir bedeli var. Yüzyıllardır atalarımız bu topraklar uğruna şehit olmuşlar. Seve seve canlarını vermişler. Şu anda ülkemizin içinden geçtiği durum da aynı. Var olma, yok olma durumundayız. Biz mazlum coğrafyanın son kalesiyiz. Herkes; Balkanlar, Kafkaslar veya dünyanın herhangi bir yerindeki bir ülke bize bakıyor. Bizden yardım istiyor. Biz Şam’ı Edirne’den ayrı düşünemeyiz. Bağdat’ı Erzurum’dan ayrı düşünmeyiz. Buralar ortak kaderi paylaştığımız, ortak kültürü oluşturduğumuz yerlerdir. Bu açıdan ülkemizin güçlü olması elbette bütün mazlum coğrafya için önemlidir. Bu gücümüzü devam ettirmemiz için de kardeşliğimizin pekiştirilmesi gerekiyor. Allah’a şükürler olsun ki, 15 Temmuz sonrasında şunu gördük: Onlar üzerimize geldikçe biz kenetlendik. Farklı siyasi partilere, farklı düşüncelere sahip olan insanların bir araya geldiğini, kenetlendiğini gördük. Her defasında, örneğin ekonomik olarak ülkemizi güçsüz düşürmeye yönelik çalışmalarda da bunu gördük. Şükürler olsun bu, bizim kenetlenmemizi sağlıyor. Her felaketten birleşerek, bütünleşerek çıkıyoruz. İleride de bu birlikteliğin devam edeceğini düşünüyoruz. Bugün sizin için özel bir gün. Katılımızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Şehit olan basın mensupları Âdem Yavuz ve İsmail Güneş’i rahmetle anıyorum.’’ dedi.