Ülkelerin Zenginlik, Şirketlerin Kârlılık Yolu AR-GE Söyleşisi
Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Bankacılık ve Finans Kulübü tarafından “Ülkelerin Zenginlik Şirketlerin Kârlılık Yolu AR-GE” adlı söyleşi gerçekleşti.
Merkezi Amfi’de gerçekleştirilen programa, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Bankacılık ve Finans Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Demir, Dr. Öğr. Üyesi Merve Tuncay, konuşmacı Yeminli Mali Müşavir Bağımsız Denetçi Mehmet Öner, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından programın açış konuşmasını yapan Bankacılık ve Finans Kulübü Başkanı Oğuzhan Ertuğral, “Yılın ilk etkinliğini gerçekleştiriyoruz. Elimizden geldiği kadarıyla kendimize ve herkese faydalı olmaya çalışıyoruz. Etkinlikler için bize destek olan Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Demir’e ve değerli vaktini bize ayıran konuğumuz Mehmet Öner’e çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Yeminli Mali Müşavir Bağımsız Denetçi Mehmet Öner, “AR-GE’nin bizim mevzuatımızda ve uluslararası tanımlamalarda nasıl tanımlandığını bilmemiz gerekiyor. Frascati Kılavuzu AR-GE için; insan, kültür ve toplumun bilgilerinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bu bilgilerin yeni uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik olarak yürütülen yaratıcı çalışmalardır, diyor. Posta Kılavuzu ise inovasyondan bahsediyor. İnavosyan işletme içi uygulamalarda işyeri organizasyonunda ya da dış ilişkilerde yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün, mal veya hizmet, süreç yeni bir pazarlama yöntemi veya yeni bir övgüsel yöntemin gerçekleştirilmesidir. Bizim kendi mevzuatımızda ise 5746 sayılı araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin ve tasarım faaliyetlerinin desteklenmesi hakkında bir kanun çıktı. Bu mevzuattaki tanımlama çok önemli. Çünkü Türkiye’de bir faaliyet, AR-GE faaliyeti midir değil midir, desteklerden yararlanabilir mi yararlanamaz mı, tamamen bu tanıma uygun olup olmadığına bağlı.” şeklinde konuştu.
Mehmet Öner, “Ar-Ge çok uzun bir süreç. Yeni bir ürünün geliştirilmesi, geliştirilmiş bir ürünün kalitesi ve standartlarının yükseltilmesi, yeni bir üretim teknolojisi geliştirilmesi, maliyet düşürücü ve standart yükseltici yeni tekniklerin geliştirilmesidir. Tüm bunların hepsi hem dünyada hem ülkemizdeki kanunlarda AR-GE faaliyeti sayılıyor.” dedi.
AR-GE’nin neden gerekli olduğu için ise Mehmet Öner, “Ürün hayat eğrisinde bir ürünümüz var şirket olarak bu ürünü ürettik piyasaya girdi, satmaya başladık. Zaman ilerledikçe bu ürünün satışlarının, kârının belli bir periyotta artması, sonra bir zirveye ulaşması sonra da aşağı doğru dönmesi gerekli. Normal beklenen piyasa koşulları budur. Tepe noktasından sonra aşağıya düşüş var. Çünkü o tepe noktasından sonra rakipler piyasaya giriyor. Siz bir ürünü ürettiniz, satışları çok iyi gidiyor. Cirolarınız çok iyi, kârınız çok iyi. Serbest piyasa ekonomisindesiniz, rekabet var başka birileri de sizin ürettiğinizi üretmek istiyor.” şeklinde ifade etti.