Kayıhan Osmanoğlu, ”İade-i İtibar; Bizim Halkımızla Beraber Olmamızdır, Bu Bizim İçin En Yüksek Şereftir

Türkiye Gençlik Vakfı, SOGEV, Yeşilay ve İslamder’in katkılarıyla Rektörlüğümüz, Anadolu Selçukluları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğünce “Dedem Abdulhamid Han” konulu Konferans düzenlendi. 


Üniversitemiz Kültür Merkezi Kadı Burhaneddin Salonu’nda gerçekleşen programa; Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, Vali Yardımcıları Mehmet Nebi Kaya ile Zihni Yıldızhan, öğretim elemanları ile çok sayıda davetli ve öğrenci katıldı. 

Program, Sivas Belediyesi Mehteran Takımı’nın gösterisiyle başladı, ardından saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşımız okundu. 

Programın açış konuşmasını yapan Anadolu Selçukluları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürümüz Doç. Dr. Abdullah Kaya, “Üniversitemiz Anadolu Selçukluları Araştırma ve Uygulama Merkezi amaçları doğrultusunda şimdiye kadar Ulusal ve Uluslararası sempozyum ve etkinlik gerçekleştirdi. Şimdi de Selçuklunun tarih ve kültür atmosferinin Osmanlıya katkıları bağlamında böyle bir konferansı gerçekleştiriyoruz.” dedi. 

Program daha sonra Rektör Başdanışmanımız Prof. Dr. Recep Toparlı’nın, Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu ve Tarihçi Yazar Şafak Tunç ile karşılıklı sohbeti ile devam etti.

Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, “1979 İstanbul doğumluyum. İstanbul’un Fatih semtinde dünyaya geldim. Malumuz üzere şu ana kadar anlatılan tarih kısımları var. Bizler de âcizane bir şeyler yapmaya çalıştık. Meslek olarak da önceden gazetecilik yaptım ve 3 sene kadar televizyonla uğraştım. Yapacağımız sinema ve film projelerimiz var. Yaklaşık 7 senedir üzerinde çalışıyoruz. Hem Dedem Abdülhamid ile alakalı hem de birçok ailenin sürgün hayatını anlatabilmek adına da bir film projemiz var. Bunları hayata geçirmeye çalışıyoruz. Sultan Abdülhamit Han’ın 4. kuşaktan torunuyum. Sultan Abdülhamit Han’ın büyük oğlu Selim Efendi onun oğlu Abdül Kerim Efendi ve onun oğlu Harun Efendi. Biz de onun torunları olarak buradayız.” diye konuştu. 

Sultan Abdülhamid Han’ın bugün, bırakmış olduğu birçok miras olduğunu belirten Kayıhan Osmanoğlu, ”Yani aslında dedemden daha çok dedemi istiyorum; çünkü bizlerle aynı, sizden, candan torunusunuz, öncelikle bunu söyleyeyim. O dönemde de maalesef hainler vardı. Sürekli hane dışından oyunlar yapıldı. Günümüzde de Cumhurbaşkanımıza, milletimize yapılıyor, hepimize yapılıyor. Ama tabii ki bu böyle mi gider. Dedemizin tabii ki en çok bu konu üzerine yapmış olduğu çalışmalar, yani Osmanlının daha ileriye gitmesini kısıtlayan kişilerin oynadığı oyunlar; ama tabii başaramıyorlar. Bana daha önce de sordular, iade-i itibar verilsin mi diye. Ben de dedim ki, ‘Biz zaten aile itibarını aldık. İade-i itibar; bizim halkımızla beraber olmamızdır, bu bizim için en yüksek şereftir.” diye ifade etti. 

Tarihçi Yazar Şafak Tunç, ise kendisine yöneltilen sorulara cevap vererek, “Sivas’ın bu kadar büyük ve gelişmiş bir şehir olduğunu, Sivas’a bu gelişimde anladım. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü mezunuyum. Yaklaşık 5 yıldır Osmanlı Hanedanına tarih danışmanlığı yapıyorum. Tarihçiyim, yazarlık yapıyorum. 2017’de en son iki kitabım yayımladı. Son Evrensel Hükümdar Sultan II. Abdülhamid Han bunlardan birisi. Burada yersiz bir yüceltme olayı değil de esasında Sultan II. Abdülhamid Han’ın tam anlamıyla tarif eden bir söz olduğu için tercih ettik kitabın ismini. Ne dedik acaba? Son Evrensel Hükümdar diye, yoksa bu abartı mı veya mübalağa mı diye? Yoksa sadece bir söz mü diye düşünebilirsiniz; fakat bu esasında bizim yaptığımız bir tarif değil. Türklere ve Müslümanlara çok da fazla muhabbeti olmayan hatta nefreti olan İngiliz bir tarihçinin tanımıdır.” dedi.

Programın sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız ile protokol üyeleri; Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’na, Tarihçi Yazar Şafak Tunç’a, Rektör Başdanışmanımız Sayın Prof. Dr. Recep Toparlı’ya ve Anadolu Selçukluları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürümüz Doç. Dr. Abdullah Kaya’ya teşekkür belgesi verdi.